ATAHAN ATAY ANISINA |
Erhan Atay (CE '78) |
![]() Bağış yapan, yazıları ve düşünceleri ile destek olan, bu muhteşem yardımlaşma duygusunu ODTÜ duruşuyla yaşatan tüm DOSTlara saygılar. İyi ki varsınız, sevgiyle kalın. |
ORHAN SAKARYA ANISINA |
Bektaş Özkan |
Handan Sakarya (Phys '92) |
![]() |
SEDA AKALIN ANISINA |
Haluk Akalın (BA'91) |
ODTÜ’yü, okuduğum bölümden ziyade üye olduktan sonra hayatımda dönüm noktası olan DKSK Dağcılık ve Kış Sporları Klübü gibi kulüplerle hayatımda en çok sevdiğim şeyi ortaya çıkarmamı sağlayan sosyal açıdan da zengin bir üniversite olduğu için çok seviyorum. |
Murat Tuğasaygı (EEE '89) |
Yarış başladı aklım bacağımda...5 km yi bitirip Dolmabahçeye gelirken ben burdayım demeye başladı...Galata köprüsünü geçtiğimde ağrım kalmadı zannedip sevinmiştim. Meğerse alışmışım o acıya...20 km ye kadar beraber geldik. Her km de artan bir sızı ile ben 30 km. yi kah koşarak kah yürüyerek geçtim ve durdum...Resmen durdum...Bana desteğe gelen bir arkadaşım halimi gördü resmen bana acıdığını yüzünden anladım. Teklifi çok cazipti..." Gel kahvaltı edelim sonra seni istediğin yere bırakayım. Kötü görünüyorsun" dedi. Bir an aklımdan " olur" demek geçmedi değil!!! Ama bir daha bağışçılarımdan nasıl para isteyeceğimi düşününce kendi kendime "oğlum kaldı 12 km. Bırak yürümeyi sürünsen bitirirsin" dedim ve topallaya topallaya yürümeye başladım. Yürüdükçe açıldım koşmaya niyetlendim kilitlendim tekrar yürüdüm. Sonunda Gülhane parkını geçtim ve o muhteşem son yokuşa geldim. Burayı koşacaksın ayağın kopsada koşacaksın dedim kendi kendime ve koşmaya başladım. Ağrım geçmişti herkesin zorlandığı yokuşu ben büyük bir keyifle ve neşeyle koştum. Bitişte eşim endişeli bir şekilde ile annemle konuşuyordu! Beni görünce rahatladı...Sonradan anladıkki benim arkadaş benim halimden çok endişelenmiş ve duygularını facebook ta yayınlamış. Annem ve yazıyı okuyanlar eşimi aramış. Oda paniklemiş doğal olarak...Konu anlaşılınca güldük ve sosyal medyanın gücüne bir kez daha saygı duyduk. Evet bağışçı bulmak kolay değil, seneye istemek için bu sene başarmalı ve hedefine varmalısın. Bitirdiğim için huzurluyum. Kişisel derecemi iyileştiremediğim için hüzün yok değil. Çünkü hava çok güzeldi ve sorun yaşamayan hemen hemen herkes en iyi derecelerini yaptı. Seneye kısmet... Ama her yarış (hele maraton) bir hikayedir. Bu da benim hikayem...2 öğrencinin daha doğrusu 2 pırıl pırıl gencin eğitimine destek sağladım. Saygı ve sevgilerimle |
Aydın Özgül (ME'98) |
![]() |
Hasan Reyhanoglu (EE '99) |
![]() * "Can Suyu Maddi bir değeri yoktur can suyunun. Bir avuçtur, belki bir ağız dolusudur. Ya vardır ama, ya da yoktur. Varlığıyla yokluğu arasında bir hayat vardır. Gelin, el ele verelim. Burs ihtiyacındaki öğrencilere can suyu olalım." * Toplanan bağış miktarına bakınca, ne çok öğrenciye can suyu olduğumuzu fark edince, yüzlerde açılan çiçekleri hayal edince benim de gözlerim gülüyor. Bu güzellik büyük oranda sizin eseriniz sevgili Maraton Çalışma Grubu. Eskisiyle yenisiyle, destekçisi katılımcısıyla, yürüyücüsü koşucusuyla, bağış toplayanı bağış yapanıyla, ODTÜlüsü ODTÜsüzüyle, yakını sempatizanıyla koskocaman, sıkı mı sıkı, keyifli mi keyifli bir aile olduk. Bu kocaman ailenin bir parçası olmaktan her zaman gurur duydum. Bu gurur duyulası ailenin başka gruplara da ilham vermesi dileğiyle. Her bir bireyin ellerine, emeğine sağlık. Kucaklar dolusu sevgiler, selamlar... |
Nezih Yaşar (IE '82) |
Ben makbuz kesmek için iletişime girerken; ODTÜ'lü olmayanlardan destek istemeye İstendiğinde toplulukların kendi içlerinde dayanışmak için çok çeşitli yollar bulabileceklerinin görünmesine Gelecek yıl için en az bir kişiyi daha "makbuzcu" olmaya özendirmeye çalışacağım... Bence ODTÜ'nün "makbuz kesme" işinde değerlendirebileceği çok büyük bir potansiyel var. Bu yıl 200 dolayında olan makbuzcu sayısı, üzerinde çalışılırsa 500'ü geçebilir. Kampanya çerçevesinde harekete geçen herkese -beni de harekete geçirdikleri için- çok teşekkür ederim. Makbuz kesmenin yaratıcı bir biçimde gerçekleşmesini sağlayan "Kampanya sayfası" yeniliğini Derneğe her kim kazandırdıysa ona da özel olarak teşekkür ederim. Sevgiler, |
Selda Özçalık (MATH '96) |
Son 5/6 aydır okuyarak, öğrenerek, çalışarak sonunda koşabildiğimi görmek benim için önemli ve güzel bir deneyim oldu. Bu hedefi güzel bir amaçla birleştirmek ise ayrı bir keyif… Yüz yüze tanışmasak da bu platform aracılığı ile sizlerle gönül bağı kurabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Emeği geçen herkese çok teşekkürler… Sevgilerimle. |
Selma Ergin (IE '86) |
Lise öğrencisi olan kızım maratona ilk defa katıldı, ODTÜ tişörtüyle koştu. ODTÜ dayanışma ve birlikteliğini yaşadı, hayran kaldı. Az bağış toplasam da bu ailenin bir üyesi olduğum için gurur duyuyorum. Sevgiler. |
Tuba Gedik (ECON'97) |
İlk maraton maceram benim için bir parça yorucu geçse de hedeflediğim 2 öğrencinin 1 yıllık burs rakamına ulaşmak ve hatta geçmek en büyük mutluluk kaynağım oldu. Sevgi ve selamlarımla. |
Ali Haydar Elveren (Econ '88) |
|
Emre Gülarman |
Ben 2017 ECON mezunlarından Emre Gülarman. Okulu ekonomik anlamda zor şartlar altında okumuş biriyim. Bunun yanı sıra ailemdeki ilk üniversite mezunuyum. Zor şartlar altında okumanın ne demek olduğunu az çok bilen bir insan olarak elimden geldiğince çaba harcadım. Miktar olarak çok yüksek bir rakama ulaşamasam da çevremdekileri elimden geldiğince bunalttım. Çevremde (iş yeri dahil) çok sayıda ODTÜ mezunu olmasına karşın verilen bursun bir kişinin hayatını nasıl değistirebileceğinin ne yazık ki çok farkında değiller -belki de ben anlatamadım- Ancak küçük bir rakamla da olsa, bana çok şey katan ODTÜ'ye vefa borcumun ilk taksidini ödedim diye düşünüyorum. Umarım seneye çok daha yüksek bir miktarla aranızda yer alırım. |
Özgün Tanglay |
Sonrası mı... Sonrası hala içinde olduğum ve beni hayli etkileyen bir süreç olarak devam ediyor. Erişebildiğim her kanaldan birilerine ulaşmaya çalışıyorum. Tek tek mesajlar atıyorum, rica ediyorum, sembolik de olsa bağış yapmaya ikna etmeye çalışıyorum. Hiç beklemediğim insanlardan inanılmaz destek mesajları, sürpriz bağışlar alıyorum. Tüm yoga eğitmeni dostlarım en büyük destekçilerim oldu, bunu belirtmeden geçemeyeceğim. Facebook'ta da paylaştığım gibi her bir desteğin ne hissettirdiğini kelimelere sığdırmakta zorlanıyorum. "O kadar muhteşem bir şey yapıyorsun ki, her şekilde desteklendiğine eminim zaten" diyor uzaklardan bir arkadaşım, kendi sosyal medya hesabından çağrı yapıyor başka biri ve alternatifler yaratıyor devlette çalıştığı için bağış yapmaya korkan bir diğeri. İyilik çoğaldıkça kendimi daha büyük bir bütünün parçası hissediyorum, kalbim genişliyor. Açıkçası madalyonun bir de diğer yüzü var; "onlar kesin bu çağrımı bağışsız bırakmaz" dediklerim beni cevapsız bıraktığı için büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Şu an kırgın hissettiğim birkaç kişi ve grup var ve bu duyguyla nasıl baş edeceğimi henüz öğrenemedim. Çünkü ilginç bir şekilde yakınlarımdan ve beklediklerimden daha az (ya da hiç) beklemediğim isimlerden ise çok daha fazla destek aldım. Ama yoganın bana öğrettiği bir şey var ki o da her şeyin bir anda olmayacağı ve sürecin kıymeti. Evet, bu akşam itibariyle tam 17 insan bana, yaptığıma, hayalime güvendi ve kendi şartları elverdiğince kampanyamı destekledi. Her birine kendimi eskisinden de yakın hissediyorum. İçimi minnet duygusuyla dolduran tüm bu insanlara, İstanbul'da unuttuğum ODTÜlülüğümü hatırlatan tüm ODTÜMİST grubuna ve iyiliğin parçası olan herkese sonsuz teşekkürler. |