Milli Eğitim müfettişi olarak okulunu teftişe geleceğini duyunca heyecandan dersleri kırıp, merdiven altına saklanan Yaşar Kemal başta olmak üzere tüm kendisinden sonraki edebiyatçıları etkilemiş, eserleri şairlerin dizelerinde yer almıştır (Didem Madak – Çalıkuşu’nun Z Raporu şiiri). Selim İleri, örneğin, Güntekin’in pek çok romanından etkilendiğini açıkça yazar. Çalıkuşu romanını Atatürk’ün sürekli yanında bulundurduğu bilinmektedir. Kendisi Uşaklıgil’e olan hayranlığı ile edebiyata yöneldiğini belirtirken; Ahmet Hamdi Tanpınar, Reşat Nuri Güntekin için «O, temiz ve mufassa bir insanlığın peşinde idi. Türkçenin ortasında geniş bir sevgi ve şefkat ürpermesi idi.» diye yazar.
Çeşitli liselerde edebiyat öğretmenliğinin yanı sıra Felsefe ve Fransızca öğretmenliği de yapan Reşat Nuri Güntekin, müfettişlikle adım adım gezdiği Anadolu’yu hikayeleri, romanları ve Anadolu Notları adlı iki ciltlik kitabında kaleme almıştır. Hümanist bir bakış açısı ile romanlarında kendine özgü tipleri, gelenek ve görenekleri, toplumsal sorunları, gerçekçi bir gözlemle, etkin bir biçimde anlatır. Romanlarında, toplumsal olguların ve çözülüşlerin, hatta çöküşlerin yanısıra, ruhsal yıkımlara olduğu kadar mutluluklara da yol açan «aşk olgusu» önemli yer tutmaktadır. Eserlerinin çoğunda bazen açıkça, bazen de satır aralarında mizah vardır. İyimser kişiliği özellikle ilk eserlerine hakimdir. Fethi Naci, Reşat Nuri Güntekin: Türk Romanında Eleştirel Gerçekçiliğin Öncüsü adlı kitabında geniş okur kesimlerinde, seneler önce yazılmış olmasına karşın ilgi ile okunmasının en önemli nedenlerini halkın ahlakî değerlerine sahip çıkması ve eleştirel gerçekçiliği olarak tanımlar.
Gazeteciliğinin yanı sıra eserleri arasında pek çok oyun da yer alan ve Paris Kültür Ateşeliği’nden emekli olunca İstanbul Şehir Tiyatroları Edebî Heyeti üyeliği de yapan Güntekin, tiyatronun, iyi değerlendirilerek eğitimde kullanılması gerektiğini düşünür. Diğer önemli bir özelliği de Cumhuriyet dönemi yazarları arasında çocuğa en fazla önem/yer veren yazar olmasıdır.
Reşat Nuri'nin eserlerinin ortak özelliği 'Duygu etiği' kavramıdır. Bu kavramla kastedilen, etik değerlerin duyguda açığa çıkması ve bir duygu olarak yaşanmasıdır. İlk dönem romanlarında yeni kurulmakta olan devletin toplumsal sorunlarını gerçekçi biçimde gözlemlemekten geri kalmamış, ikinci dönem romanlarında bütünüyle bozulan insani ilişkileri ve ahlak yapısını ele almıştır. Kahramanları genellikle tek boyutludur. Karakterler onun için savını ispat için bir araç olarak kullanılmıştır.
Kulübümüz önce Tomris Uyar’ın gizli bir başyapıt olduğunu ileri sürdüğü, Reşat Nuri Güntekin’in toplumsal düzeyde derin eleştiri ve analiz sunduğu Acımak romanını listeye aldıysa da, her satırından kara mizah akan hüzünlü bir yalnızlık romanı olan, Cumhuriyet modeli idealist bir aydın tiplemesi üzerinden Anadolu’daki bir kasaba mekânı çerçevesinde, ülkedeki sosyal ve siyasi zeminini tahlil ettiği Kavak Yelleri, ve devirden devire hemen hep aynı kalan, inançlılık ya da inançsızlıkla pek ilintisi olamayan zihniyet farklarını da deştiği ve hatta devamını yazmaya başladığı halde tamamlayamadığı, Rusçaya çevirisinde Nazım Hikmet’in övgü dolu yazısı yer alan Yeşil Gece romanını da ele aldık. Aslında daha pek çok eseri: Akşam Güneşi, Dudaktan Kalbe, Yaprak Dökümü, Eski Hastalık, Son Sığınak, Kızılcık Dalları, Miskinler Tekkesi, Bir Kadın Düşmanı, Damga, Kan Davası yeniden okunduğunda edebî güzelliği yanında tarihî toplumsal gerçekler üzerinden yakın tarihimizi anlamamıza ışık tutacaktır.