Kaya Bey, bize biraz kendinizden ve ODTÜ’deki hayatınızdan bahseder misiniz? |
İşletme Fakültesi 1980 mezunlarından, şanslı bir öğrenciyim. Hatta ben birçok ODTÜ mezunundan daha şanslıyım çünkü ODTÜ öncesinde de ona çok benzeyen Galatasaray Lisesi'nde okudum. O yüzden o dönem ODTÜ’deki hayat bana çok tanıdık gelmişti. Mezuniyetimden sonra 5 yıl Çukurova Sanayi İşletmeleri'nde çalıştım. Mesai dostlarım arasında çok fazla ODTÜ mezunu vardı; birisi de hemen sonra evlendiğim eşim Fulya ki, ODTÜ İşletme'den arkadaşımdı, an itibari ile iki kızımın annesi ve 2 torunumun anneannesidir. Bu işimde genel müdürüm olan ODTÜ İşletme'den büyüğüm Sayın Erkan Tapan ile beraber 5 yıl da Sümerbank’ta çalıştım. İş hayatımın ilk 10 yılında imzası olan Sayın Tapan’a buradan sevgi ve saygılarımı göndermek isterim. Doksanlı yıllarda 5 yıl da Narin Tekstil'de genel müdür olarak çalıştıktan sonra 1995 yılında, ODTÜ İstatistik bölümünden kardeşim Ersin Peya ile ortak olarak bir tekstil danışmanlık ve temsilcilik firması kurduk ve halen mutlulukla çalışmaya devam ediyoruz. 2016 yılında bir de hobi ve sevgimizi yansıttığımız bugün 4 şubesi olan DONDURMACCi GIDA şirketimizi kurduk. Kısaca hayatım böyle geçti. Bu kısa özette en çok tekrar eden kelime ODTÜ’dür. Ve hayatımda iki önemli sınıfım var: birisi Galatasaray Lisesi'ndeki sınıfım GSL 107, diğeri de ODTÜ İşletme'deki sınıfım MAN'80.
|
Öğrencilik hayatınızda burs aldınız mı? Burs fonlarının öğrenciler için önemi hakkındaki görüşleriniz nelerdir? |
Ben öğrenciyken devletin verdiği Kredi Yurtlar Kurumu bursunu almıştım, o da karşılıksız bir burstu. O zamanlar burs kazanmak tam bir piyangoydu. O yaşlarda burslara kendi gelirin gibi sahip olmak çok olumlu etkiliyordu öğrencileri. Adı burs veya bağış, ne olursa olsun, bu tip destekler öğrencileri sosyal açıdan da destekleyebildikleri sürece çok yararlı olabilir kanaatindeyim. Bu küçük katkılar geçim ihtiyaçlarını aşıp sosyal yaşama ve hatta yakın çevreye de bir şeyler katabilse işte o zaman benim hayallerime ulaşmış olacaklar ve büyüyecekler. Bursundan bir kısmı ile sinemaya, operaya, maça, konsere kardeşini, kız/erkek arkadaşını davet edebilen gençler hayalim.
|
Arkadaşınızı kaybettiğiniz için bir burs fonu oluşturdunuz, bu kararı nasıl aldınız? Fonunuzu nasıl büyüttünüz? |
Bizler ODTÜ İşletme “MAN'80” mezunlarıyız. Yıllar geçmiş olsa bile sınıf olarak birlikteliğimiz devam etmektedir. Meslek hayatımızda ODTÜ’lü olmanın her zaman gururunu ve onurunu yaşayarak okulumuzun adını başarılarımızla ön plana çıkardık. MAN'80; başkanımız Kubilay Keçelioğlu’nun dediği gibi zımba gibi bir sınıf, kapı gibi sağlam birbirine sevgi ve saygı ile bağlı. Ancak maalesef geçen yıllar içerisinde aramızdan ayrılan arkadaşlarımız oldu. Kayıplarımızın acısı bize yeni ufuklar açtı ve Sevgili Işık ve Ercüment’in anılarına, desteğe gereksinim duyan genç ODTÜ’lülerin hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilmek için burs vermeye karar verdik; bir kez daha birleştik, hem de çok özel bir kardeşimizin Osman Türkay’ın büyük desteğinde buluştuk. Kubilay, Tülay Zaimoğlu, bendeniz ve tüm MAN'80’in de katıldığı bir fon yarattık. Osman kardeşimiz de fon konularındaki uzmanlığı ile büyütmeye başladı. Bu arada bu fırsatı bütün arkadaşlarıma teşekkür etmek için kullanmak isterim. İrili ufaklı miktarlarda herkes katkı sundu. Ayrıca hayatımızı kazanmamıza büyük katkıları olan okulumuza da bir borcumuz olduğunu düşünüyor, bu borcu ödememize katkıda bulunması için bu fonu kullanıyoruz.
|
ODTÜMİST burs fonunu nasıl ve neden seçtiniz? |
Amacımız için İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği’mize başvurduk. —Neden mi? Yardımlaşmanın en güzel yolu olan karşılıksız bursumuzla “değişim için” bağış yapıyoruz. Böylece sadece tek bir gencin hayatında değil, ailesine de yakınlarına da kararınca katkıda bulunmuş oluyoruz. Fırsat eşitliğine bir nebze de olsa faydamız olsun istiyoruz. Bursu, mezunu olduğumuz ve bundan gurur duyduğumuz, anılarımızı yaşattığımız üniversitenin öğrencilerine vermekten daha büyük mutluluk olamazdı.
|
Burs fonunuz ile ulaşmayı istediğiniz bir hedefiniz var mı? |
Bağışlarımızda hedefimiz; verdiğimiz bursun “düzenli” ve “sürdürülebilir” olmasını sağlamak. Bu yüzden direkt olaya atlamadık; önce, yapabileceğimizden emin olmak istedik. Aynı zamanda daha çok gence ulaşabilmek ve bursu aile geleneğine dönüştürerek çocuklarımız tarafından devam ettirilmesini başarabilmek en büyük arzularımızdan birisi. 2 kardeşimize bursla başladık; makul bir süre sürdürülebilirliğini güvence altına aldık, 4 kardeşimize çıktık. Neden 14 olmasın? Tabii daha önce de ifade etmeye çalıştığım gibi, hedefimiz, yaygınlığı kadar burs seviyemizin güncel ihtiyaçlar dışında sosyalleşmeye katkısı olabilecek büyüklüğe ulaşmasını sağlamak olmalıdır diye düşünüyorum!
|
Son olarak sizin gibi bir burs fonu oluşturmak isteyen insanlara vereceğiniz tavsiyeleriniz var mıdır? Bu süreçte nelere dikkat etmeliler? |
Yapılamayacak bir şey değil, yapılır. Sadece takip etmek, ilgilenmek lazım. Zaman ayırmak lazım. Bizim şansımız biraz da işin finans tarafından anlayan bir arkadaşımızın olmuş olmasıydı. Bu tip bir destekte bulunmak isteyen herkes bizden yardım isteyebilir, bütün bildiklerimizi de paylaşırız. Zaten bu aşamaya gelmiş bir ODTÜ’lü de ne yapacağını bilir. “ODTÜ’lü Olmak Bir Ayrıcalıktır”
|
Burs fonumuzdan desteğini esirgemeyen “MAN'80” sınıfına ve bu güzel söyleşi için Sayın Kaya Özgül’e teşekkür ederiz. |