Sunuş

Mentorluk programımıza uluslararası akreditasyon

Hüray Böke (MAN’82)

Anma

Ömer Saatçioğlu’na

Ahmet Asena (IE'78)

Anma

İnsan Mühendisi Bir Hoca Rona Aybay'ın Ardından

Selami Gedik (MAN'75/76)

Ekonomi

Kur Korumalı Mevduat - Rakamsal Bir Analiz

Uğur Ayken (MM'76)

İçimizden Biri

ECS Başkanı Prof. Dr. Turgut M. Gür (CHE'66) ile Söyleşi

Ömer Kaymakçalan (CHE'67)

Bir ODTÜ'lü

Nazmi Civil (ME'92): "En önemli sorumluluğum genç liderler yetiştirmek"

Mentorluk

Altın Madalyaya Giden Yolun Öyküsü

Hüray Böke (MAN’82)

Kampüsten

TÜÖBİK - ODTÜ Öğrencilerine Dair Araştırma Sunumu

Yaren Küçükkör (ECON 2. Sınıf)

Burstan Haberler

MAN'80 Mezunları Burs Fonları

Söyleşi

Ebru Ataca ile Okul Destek Derneği üzerine

Anı

ODTÜ Uluslararası Bahar Şenlikleri

Hasan Reyhanoğlu (EE'99)

Çevre

Validebağ'da ranta karşı nöbetin yıldönümü

Arif Belgin

Edebiyat

Marielle

Zeynep Sert (ECON'83)

Künye

İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği Yayın Organı

Temmuz 2022 sayısı

Çevre

Validebağ'da ranta karşı nöbetin yıldönümü

Arif Belgin

İstanbul’un Anadolu yakasının ikinci en büyük yeşil alanı olan Validebağ Korusu, SİT alanı olmasına rağmen son onyıllar içinde rant amaçlı sayısız girişime sahne oldu. En son Üsküdar Belediyesinin bir firmayla sözleşme imzalayıp Koru’da 500 araçlık otopark, yol rehabilitasyonu, 172 adet aydınlatma direği dikilmesi, festival alanı, yazlık sinema, çocuk oyun alanları, spor alanları inşa edilmesi, 88.000 m2 alana rulo çim döşenmesi gibi işler yapacağını duyurması üzerine Validebağ Gönüllüleri ihaleyi iptal davası açtı ve o tarihten beri Koruda nöbet tutuyor. Korunun yapılaşmaya açılmayıp doğal halinin korunmasını savunan Validebağ Gönüllülerinden Arif Belgin, nöbetin yıldönümünde koruya yönelik tehditleri Baraka okurları için özetledi.

 

Üsküdar’ın Altunizade mahallesi sınırları içinde bulunan Validebağ Korusu, 354.076 m2 büyüklüğüyle İstanbul’un Anadolu yakasının en büyük doğal yeşil alanlarından biridir. 150 kuş türüne, 33 kelebek türüne, binlerce ağaca ve çalıya, kaplumbağalara, kirpilere, sincaplara, sayısız börtü böceğe ev sahipliği yapmaktadır. Her gün çok sayıda insan, Koru’da yürümekte, koşmakta, spor veya piknik yapmaktadır. Koru içinde öğretmen evi olarak kullanılan Adile Sultan Kasrı, metruk halde bulunan Abdülaziz Av Köşkü, Güvercinlik gibi tarihi binalar da bulunmaktadır.

 

Validebağ Korusu, 1927 yılında efsanevi Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati beyin girişimiyle Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsis edilmiştir. Verem hastalığının yaygın olduğu o yıllardan başlayarak Koru ve içindeki binalar, verem hastalığının önlenmesi ve tedavisi amacıyla kullanılmış olup, 1970’li yılların sonunda verem hastalığının azalmasıyla bu kullanım sona ermiştir. Böylece kaderine terk edilen Koru üzerinde birtakım rant hevesleri hep oldu.

 

1998 yılında Koru’nun 50.000 m2’lik bölümünün hastane yapılmak üzere Marmara Üniversitesi’ne tahsis edildiğinin duyulması üzerine, Koru’yu çevreleyen Acıbadem, Altunizade, Barbaros ve Koşuyolu mahallelerinden yüzlerce yurttaş Validebağ Korusu’nda toplandı. Bir süre sonra Validebağ Gönüllüleri adını alacak olan mahalle sakinleri tarafından yapılan başvuru üzerine Koru, 16 Temmuz 1999 tarihinde I. derece doğal SİT alanı ilan edildi, içindeki tarihi binalar da, I. dereceden koruma altına alındılar.

 

Koru’nun SİT alanı olması, korunması için yeterli güvence oluşturmuyordu. Mücadeleyi sürdürmek ve hukuki boyuta da taşıyabilmek için 2001 yılında Validebağ Gönüllüleri Derneği kuruldu. Nitekim sonraki yıllarda Koru’yu rant amaçlı kullanmaya yönelik çok sayıda girişim oldu. Bunlardan başlıcalarını şöyle sayabiliriz:

 

  • 1999’da Abdülaziz Av Köşkü’nün arka tarafında bulunan tarihi ahır binaları restorasyon adı altında tamamen yıkılarak yeni binalar yapıldı. Adına İzci Evi denildi, sonradan Masal Okulu adı verildi. Yıllardır çay ocağı-büfe olarak kullanılıyor.

 

  • 2005’de İBB tarafından Koruya elektrik direkleri dikmek üzere 2 kilometreye yakın çukur açıldı. Suç duyurusunda bulunduk, reddedildi. Mahalle sakinleriyle beraber çukurları doldurduk.

 

  • 2006’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Üsküdar Belediyesi (ÜB) arasında 10 yıl süreli bir protokol imzalandı. Buna göre, Korunun bakım, onarım, temizlik ve güvenlik işlerinden ÜB sorumlu olacaktı. Protokol imzalanmadan önce koruma kurulundan onay alınmadığı için dava açtık, 5 yılın sonunda protokol Danıştay tarafından iptal edildi. ÜB, protokole dayanarak 2006 yılında dere boyundaki ağaçları temizlik yapma adı altında kesmeye başladı. Suç duyurusunda bulunduk, reddedildi. Fiilen engelledik. Hakkımızda davalar açıldı, reddedildi.

 

  • 2009’da ÜB Koruda ulusal ve uluslararası kros şampiyonası yapmak amacıyla mevcut patikaları genişletti ve yeni yollar açtı. Suç duyurusunda bulunduk, reddedildi. Fiilen engellemeye çalıştık, engelleyemedik ama canlı yayın sırasında şampiyonayı basın açıklamasıyla protesto ettik. Bir daha Koru’da bu çapta bir şampiyona yapılmadı.

 

  • 2013 yılında Adile Sultan Kasrı civarında peyzaj düzenlemesi yapılarak kasrın çevresi taşla ve rulo çimlerle kaplandı, doğal yapıya büyük zarar verildi.

 

  • 2014 yılında yerel seçimlerde ÜB başkan adayı olan Hilmi Türkmen, Koru’yu Hyde Park yapacağını ilan etti. Vaatleri arasında seyir terası, gözlem kulesi, gölet, amfi-tiyatro, çocuk oyun alanları yapılması vardı. İmza kampanyaları, basın açıklamaları ve çeşitli etkinlikler yaparak engelledik.

 

  • 2014 yılı Ağustos ayında Öğretmenevi Müdürlüğü, otoparkı genişletme çalışması başlattı. Gerekli olmayan, doğayı tahrip edecek ve koruma kurulundan onay alınmayan bu projenin hayata geçmesini fiilen engelledik.

 

  • 2014 yılı Eylül ayında Öğretmenevi Müdürlüğü, temelleri beton olan devasa bir “izci çadırı” yapmaya kalkıştı. Gerekli olmayan, doğayı tahrip edecek ve koruma kurulundan onay alınmayan bu projenin gerçekleşmesini fiilen engelledik.

 

  • 2014 yılı Ekim ayında ÜB, Koru’ya bitişik olup yeşil alan olarak kamuya terk edilmiş olan 1.000 m2’lik alana cami yapmaya başladı. İhtiyaç olmayan, Koru’ya zarar veren, ayrıca o tarihteki Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetmeliği’ne de aykırı olan bu inşaata karşı hukuken ve fiilen direnişte bulunduk. Cami yapıldı. Halkın talebi olmayan, tam tersine karşı çıktığı bu caminin cemaati halen de yok denecek kadar azdır. 1 sene sonra vergi borcu nedeniyle ÜB camiyi Maliye Bakanlığı’na devretti.

 

  • 2015 yılından başlayarak ÜB Koruda 23 Nisan şenliği adı altında toplu piknik düzenlemeye başladı. Binlerce insanın otobüslerle taşındığı, kocaman bir sahnenin kurulduğu, binlerce plastik iskemlenin getirildiği, devasa plastik oyuncakların kurulduğu, yüksek volümlü müziğin yapıldığı, mangalların yakıldığı ve çöp dağlarının bırakıldığı bu etkinlikleri tamamen engelleyemedik. Sadece Korunun içine otobüslerin ve kamyonların sokulmamasını, mangalların yakılmamasını, müziğin volümünün kısılmasını ve çöplerin toplanmasını sağlayabildik. Pandemiyle birlikte 2 yıl ara verilen toplu piknik 2022 Nisan ayında yine yapıldı.

 

  • Veremle savaş yıllarında hastaların güneşlenmesi için kullanılan, sonra atölyeye dönüştürülen ve son yıllarda metruk bir şekilde duran bina 2016-17 yıllarında yıkıldı, restorasyon adı altında yeniden yapıldı. Bu binanın ticari değil, kültürel amaçla kullanılması için yazışmalar yaptık, imza kampanyası düzenledik, nöbetler tuttuk. Ocakbaşı restoran yapılmasını önledik, kafe yapılmasını önleyemedik. Uzun yazışmalar ve görüşmeler sonucu, kafenin bir bölümüne kitaplık rafları konuldu. Yüzlerce kitap bağışlayarak o köşenin kısmen de olsa kütüphane olarak değerlendirilmesini sağladık.

 

  • 2017’de Koru’da jeotermal sondaj yapılması gündeme geldi. İstanbul’un altında olmayan sıcak suyu Validebağ’ın altında arayacaklarmış. Koru içinde 4 ayrı noktada sondaj yapılacakmış. Bunun için 1.000’er m2’lik beton dökülecekmiş. Suç duyurusunda bulunduk, reddedildi. Koruma kurulu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yazışmalar yaptık, panel ve imza kampanyası düzenledik. İhaleyi alan firma, sondajdan vazgeçtiğini açıkladı.

 

  • 2018’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Koru’nun millet bahçesi yapılmasına karar verdi. Koruma kurullarınca jet hızıyla onaylanan bu projeye karşı dava açtık. 2021 yılı Ocak ayında bilirkişi heyeti keşif yaptı. Düzenledikleri rapor Korunun millet bahçesi yapılamayacağı yönündeydi. Mahkeme de yürütmenin durdurulması yönünde karar verdi. Dava devam etmektedir.

 

  • SİT alanı ilan edilen arazilerde koruma amaçlı imar planları yapılması yasanın gereğidir. 1999 yılında SİT alanı olan Validebağ Korusu’nun Koruma Amaçlı İmar Planı 10 yıl gecikmeyle 2009 yılında yapıldı. Korunun içinden yol geçmesi öngörülen bu plana karşı dava açtık, 2011 yılında iptal edildi. 2012 yılında yeni plan çalışmaları başladı. Biz de kısmen dahil olduk ve bazı isteklerimizi kabul ettirdik. Tekrar uzun bir süreç başladı ve 2021 yılında plan tamamlandı. Bu defa da, 100 m2’ye kadar bina yapılabileceği, peyzaj projeleri ve kentsel tasarım projeleri yapılabileceği hükümleri içerdiğinden, yine dava açtık. Yürütmeyi durdurma kararı verildi. Dava devam ediyor.

 

  • 2020 yılı Mart ayında Koru’nun yaklaşık ¾’lük bölümü ÜB’ne bakım ve onarım yapması için 2 yıl süreyle tahsis edildi. ÜB de bir firmayla sözleşme imzalayıp Koru’da 500 araçlık otopark, yolların rehabilitasyonu, 172 adet aydınlatma direği, festival alanı, yazlık sinema, çocuk oyun alanları, spor alanları, 88.000 m2 alana rulo çim döşeme gibi işler yapacağını duyurdu. İhaleyi iptal davası açtık. ÜB 21 Haziran 2021’de Koruya çöp toplamak için gireceğini duyurdu. Biz de o tarihten beri Koru’da nöbet tutuyoruz. 10 Ağustos’ta Koru’daki otsu bitkileri biçen ÜB, 21 Eylül’de de yollara onlarca kamyon kum ve moloz döktü. Engellemeye çalışan arkadaşlarımızı Koru’ya getirilen sivil giyimli, polis olmayan bazı şüpheli şahıslar darp ettiler, 6 arkadaşımız darp raporu aldı. Bu işlemlerle Koru’ya büyük zarar veren ÜB Başkanı Hilmi Türkmen hakkında suç duyurusunda bulunduk, reddedildi. Sözleşme iptal davasında mahkeme haklı olduğumuza karar verdi. ÜB de sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldı. Dava şu anda ÜB’nin temyiz etmesi nedeniyle Danıştay’da.

 

  • 5 ve 7 Ağustos 2021 tarihinde İBB’ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı’nın öncülüğünde Validebağ Çalıştayı yapıldı. Çalıştayda Koru için Ekosistem Temelli Yönetim Planı (ETYP) yapılması görüşü benimsendi. Kasım ayında gönüllü akademisyenler ve yurttaşlar ile beraber 1 yıl sürecek ETYP çalışmalarını başlattık. Eğer resmi kurumlara bu planı kabul ettirebilirsek, Koru’nun bundan sonra korunarak yönetimi sağlanabilecek ve bu uygulama Türkiye’de bir ilk olacak.

 

  • 27 Kasım 2021’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Haydarpaşa Lisesi’nin kapladığı alanı, Validebağ Korusu sınırları içinde yer aldığı halde, sanki ayrı bir parselmiş gibi kabul ederek koruma derecesini düşürdü ve inşaat yapılabilir hale getirdi. Validebağ Korusu’nun bütününü tehdit eden bu değişikliğe karşı vatandaşlar olarak itiraz dilekçelerimizi verdik. Validebağ Gönüllüleri Derneği olarak 26 Ocak 2022 tarihinde dava açtık. Ayrıca Mimarlar Odası İstanbul Şubesi de dava açtı.

 

  • Millet bahçesi ve benzeri projelerle Koru’da istediklerini gerçekleştiremeyeceğini anlayan ÜB, 23 Nisan 2022’den sonra da Koru’da değişik isimler altında kalabalık toplu etkinlikler yapmaya devam ediyor. Bu etkinlikler Koru’ya zarar veriyor. Biz de protesto etmeye ve koruma kuruluna şikayet etmeye devam ediyoruz.

 

Validebağ Gönüllüleri olarak gözbebeğimiz olan Validebağ Korusu’nun doğal, yeşil ve bir bütün olarak gelecek nesillere aktarılması için var gücümüzle mücadele etmeye devam ediyoruz ve edeceğiz.