Ömer Saatçioğlu ilk bakışta klasik bir üniversite öğretim üyesiydi. Çalışkan, araştırıcı, iyi ama kurallara bağlı bir insan. Yönetmelikler ne diyorsa onu yapmaya eğilimli bir öğretim üyesi ve bölüm başkanı.
Bize Production Planning dersine giriyordu diye hatırlıyorum. Dersi sınıf tarafından anlaşıldığından emin olana kadar büyük bir özenle anlatırdı. O gün çok farkında değildim ama EM Bölümünün gelişiminde büyük bir katkısı olduğunu bugün idrak ediyorum.
Sonrasında ODTÜ’nün ilk ODTÜ’lü rektörü oldu. O dönemde okulun gelişimi için gerçekleştirdikleri elbette çok önemli. Teknokent, Vakıf Okulları, Uludağ tesisleri vb. bugün bile etkisi devam eden bu adımları unutmak mümkün değil.
Ne var ki o sessiz ve çelebi kişiliğin başardığı sadece bunlar olmadı. ODTÜ’yü ODTÜ yapan gelenekselleşmiş birçok değerini yaşattı ve kendisinden sonrakilere devretti. Bugün O’nu büyük bir çoğunluk öğrencileriyle iyi ilişkileri olan bir öğretim üyesi ve ODTÜ’de kurumsal geleneklere uygun davranan bir Rektör olarak hatırlıyor.
Tanıdığım Ömer Saatçioğlu’nun hatırladığım en önemli özelliği yeniliklere ve gelişmeye açık olmasıydı. 1972 yılında girdiğim EM Bölümünün gelişimi kadar bizzat kendisi bunun güzel bir örneğidir.
Bizim dönem ODTÜ öğretim üyeleri ve öğrenci ilişkileri bugün öğrenci veya öğretim üyesi olanlar için şaşırtıcı olabilecek vakalarla doludur. Hiç ummadığımız insanların, üniversitelerin özerkliği ve akademik bağımsızlığı için, bugün Boğaziçi’nde gördüğümüz örnekleri sergilediğine şahit olmak şaşırtıcı değildir.
1976 yılındaki boykottan sonra, sınavlara giren ve mezun olan az sayıdaki öğrenciden okulda kalanlara karşı tavır alınmıştı. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun aldığı karar uyarınca boykot kırıp asistan olanların görev aldığı derslere ve sınavlara girilmiyordu.
Hangi ders hatırlamıyorum ama bu asistanlardan birisi sınav gözcüsü oldu. Görev bana düştü ve Ömer Hoca’ya gittim. Biraz da nezaketsiz biçimde Ömer Hoca’nın odasına girip kararımızı bildirdim: Sınava girmiyoruz.
Ertesi gün MM binasının asansöründe Ömer Hoca ile karşılaştım. Cebinden çıkardığı ilaçları göstererek “Bunları senin yüzünden alıyorum” dedi.
Bir süre sonra sonra Hasan Tan rektör oldu. Ömer Saatçioğlu görevini bırakanlar arasındaydı. İlk forumu camdan izleyişi bugün gibi aklımda.
Dokuz aylık boykot bittikten sonra ilk hedeflerimizden birisi MM binasını geri almaktı. Bunu başardığımız gün binmek üzere yürüdüğüm asansörün kapısı açıldı ve Ömer Hoca ile karşılaştım. Sarıldık ve “Nerede kaldınız?” diye sordu.
Gençlikten olsa gerek aklıma o ilaç dolu avuçları geldi ve "İlaçları bıraktınız mı Hocam?” dedim. Gülerek, “Hepimiz öğreniyoruz Asena” dedi.
Bugün halen ODTÜ diye bir kurumdan söz edebiliyorsak bunu öğrenen ve öğrendiğini paylaşabilen insanların ortaya çıkardığını da unutmamak lazım sanırım. Sadece kavganın ön saflarında yer alan insanlara değil, ilkeleri ve gelenekleri günlük yaşamda korumaya çalışan insanlara da çok şey borçluyuz ve Ömer Hocam onlardan birisi oldu.
Ne mutlu ki bize öğrenen insanlardan öğrendik.
Ömer Saatçioğlu (1939-2022) |
1939 yılında Ankara’da doğdu. Lise öğrenimini Ankara Atatürk Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1957-1958 akademik yılında ODTÜ’de, Endüstri İdaresi programına kaydoldu ve 1961 yılında lisans derecesini alarak mezun oldu. Aynı yıl, üniversitenin Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü’ne başladı. Bu arada Ekim 1963’de İşletme Bölümü’ne asistan oldu. Makine Mühendisliği Bölümü’nden Mart 1964’de mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans öğrenimine başladı. Makine Yüksek Mühendisliği derecesini Nisan 1965’de aldı. 1965 Eylül’ünde Doktora yapmak üzere Pittsburgh Üniversitesine gitti. 1970 yılında doktora derecesini bu üniversitenin Yöneylem Araştırması ve Sistem Yönetimi Mühendisliği Bölümünden aldıktan sonra ODTÜ İşletme Bölümü’ne döndü. Kasım 1970 tarihinde 1969 yılı sonunda kurulmuş olan Endüstri Mühendisliği Bölümü’ne Bölüm Başkanı olarak atandı.
Ömer Saatçioğlu’nun araştırmalarının yoğunlaştığı alanlar; üretim planlaması, kalite planlaması ve kontrolü, ulaşım planlaması, insan gücü planlaması, çöp yönetim sistemi, yönetim bilişim sistemleri, endüstriyel sistemlerin yeniden örgütlenmesi ve üniversite yönetim sistemi olmuştur. Üzerinde en çok durduğu konulardan birisi ise üniversitede stratejik planlama ve performans ölçümüdür. Ayrıca Makine Mühendisliği Odası ve Yöneylem Araştırması Derneği’ne önemli katkıları olmuştur.
|