Dünyayı etkileyen salgın, eğitim gören gençliği daha çok etkiledi. Gelecekte sahip olacakları mesleklerine ilişkin temel bilgilere sahip olma ve içselleştirme süreçlerinde sanal ortamları kullanmak zorunda kalmaları, en büyük zorlukları idi. Bunu geçen öğretim döneminde yaşadılar ve bizler de özellikle bursiyerlerimizi yakından izleyen ODTÜMİST-Burs Çalışma Grubu olarak, karşılaştıkları zorluklara tanık olduk.
Yeni dönemde de yaşanabilecek uzaktan eğitime ilişkin sorunları en aza indirebilmek üzere, salgının ikinci dalgasının beklendiği bu öğrenim döneminde, bursiyerlerimize daha yakın olmayı ve sorunlarını yakından izleyip hızlıca çözümler sunmayı planlıyoruz. Bu konuda en büyük desteği mezunlarımızdan alacağımıza inanıyoruz.
ODTÜMİST Yönetimi, Burs Çalışma Grubu ve Maraton Çalışma Grubu olarak 8 Kasım günü herkesin bulunduğu yerde koşacağı/yürüyeceği maraton yoluyla yaratacağımız kaynak dışında, bursiyerlerimizin donanım olarak ihtiyaçlarını da tespit edip karşılamak üzere çalışmalarımız olacak. Birçok şirketin kullanım dışı kalmış, ancak en azından internet kullanımı olanağı sağlayabilecek özellikte elden çıkarabileceği bilgisayarları olabileceğini düşünüyoruz. Bu tür olanaklara üyelerimizin de katkılarıyla ulaşarak, ihtiyaç duyan bursiyerlerimizin donanım gereksinimlerini sağlayabileceğimizi düşünüyoruz.
BÇG Dönem Koordinatörü |
Sivil toplum bilincini ODTÜMİST ve Köprü Grubuyla birlikte kazandım |
Ben Ayşenur Türkarslan. Uluslararası İlişkiler bölümünden bu sene mezun oldum. Mezuniyetime kadar geçen sürede ODTÜMİST’in destekleriyle dolu dolu bir öğrencilik geçirdim. Bursiyerlerden oluşan Köprü grubuyla birlikte sosyal sorumluluk projeleri yaparken gönüllülük hareketi nedir bunu öğredim. Sivil toplum bilincini ODTÜMİST ve Köprü Grubuyla birlikte kazandım. Mezun-öğrenci ilişkisinin öğrenciler için çok önemli ve anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Burs çalışmaları, maraton kardeşliği, mentorluk programı, kahvaltı buluşmaları ve daha bir sürü organizasyonda ODTÜ’lü olmanın anlamını öğrendim aslında. ODTÜMİST’le tanışmak üniversite hayatımda karşılaştığım en büyük şanstı. Bugün mezun bir ODTÜ’lü olarak sivil toplumun aktif bir parçası olmam gerektiği ve mezun tarafında yer alarak öğrenci mezun ilişkisini sürdürmem gerektiğini biliyorum ve bunun için sabırsızlanıyorum. Üniversiteye başladığım ilk günden beri beni destekleyen ikinci bir ailenin varlığını bilmek çok güzel ve kıymetliydi. İyi ki ODTÜ var ve iyi ki ODTÜMİST’le tanışmışım.
|
Aldığımı geri vermek için |
ODTÜ serüvenim bu sene hiç farkında olmadan bir anda sona erdi. Ne arkadaşlarıma veda edebildim doğru dürüst ne de okuluma. Mezuniyet sonrası eşyalarımı almaya geldiğimde gördüğüm o ıssız görüntü içimi cız ettirdi. Ne ara mezun olmuştum, Devrim Stadında cübbe giymeden mezun olmak mümkün müydü hiç? Cevap Interstellar’da Cooper’ın istasyona kenetlenmeye çalışırken yapay zekaya söylediği şeydi aslında: “Mümkün değil, gerekli.”
Tüm bu hengamede hepimizin oturup düşünecek bolca zamanı olmuştur eminim. Ben de dört senelik yolculuğumu bir bütün olarak düşündüğümde minnettar olmaktan kendimi alamadım. Oynadığım tiyatro oyunlarına, tanıdığım insanlara, Ankara havasına, ODTÜ ruhuna ve tabii ki ODTÜMİST’e. ODTÜMİST fiziksel olarak benden uzakta olmasına rağmen hep yakınımda hissettim. Bunda elbette bizi samimiyetle karşılayıp dinleyen ve bizimle birlikte bir şeyler üretmeye çalışan üyelerin ve dernek çalışanlarının katkısı büyük oldu. Mentorluk programı, dernekle girdiğim ilk yakın temas idi. Burada bir mezunla eşleşip kariyerim ve gelişimim üzerine 6 ay boyunca durmadan yol aldık. Kâğıt üzerindeki süreçten çok daha fazlasını, öğrenme ortaklığında eğer şanslıysanız oluşan sinerji vaat edebiliyormuş, yaşayarak öğrendim. Program benim açımdan o kadar başarılı oldu ki bu faydayı başkalarına da duyurabilmek için görsel-işitsel tanıtım materyalleri hazırlayacak bir ekip kurup içerik ürettik. Sonrasında bu da yetmedi ve menti olarak başladığım serüvene mentor olarak devam etmeye karar verdim. Aldığımı geri vermek olarak gördüğüm bu yolculuk böylece kemaline erdi ve bu ikili ilişkiye girdiğim herkesle halen irtibat halinde olmam sanırım programın kurduğu bağları açıklıyor. Maraton koşmak için İstanbul’a bir mezunun evine gittiğimde ise aklımda gerçekten şüpheler vardı. Neden bizimle bu kadar bir arada olmak istiyorlar, bizden bir şey mi istiyorlar diye düşünmüştüm. Buna mukabil, gördüğüm misafirperverlik ve sıcaklık beni benden aldı. Evlere konuk olup, İstanbul’u dinledim ve yaşadım. Her şey bittiğindeyse WhatsApp grubunda güzel fotoğraflar, anılar ve karşılıklı iyi dilek ve esenlikler uçuşuyordu. O gün sanki sadece biz maratonu bitirmedik, maraton da bizi iyi yönde dönüştürdü. Son olarak Assos’ta bir mezunumuzun otelinde yapılan İngilizce birlikte düşünme kampı liderliği yapma fırsatına sahip oldum bu sayede ve sürdürülebilirlik temalı yapılan projelere bir hafta boyunca rehberlik yaptım.
|